Ebû Bekir Muhammed b. Zekeriya b. Yahya erRâzî, 251/865 yılında Tahran yakınlarındaki Rey Şehri’nde doğmuştur.1 Batılıların Rhazes, Raghensis, Bubcaris, Fili zachariae, Medicus, ve Albubator2 gibi farklı şekillerde isimlendirdikleri filozofun gençlik dönemi hakkında çok fazla bilgiye sahip değiliz.
Râzî ilim öğrenmek için birçok yeri dolaşmış, çeşitli ilim ve kültür merkezlerinde edebiyat, tıp, felsefe ve astronomi alanlarında tahsil görmüş, bunun sonucunda da, Yunan, Hint, Fars ve İslâm tıbbını öğrenerek Galen’den sonra hiçbir hekîmin sahip olmadığı derecede tıp bilgisine sahip olmuştur.3 İşte tıptaki bu otorite ve üstünlüğünden dolayı İslâm dünyasının tartışmasız en büyük hekîmi kabul edilerek ‘Câlinûsu’lArab’ (Arapların Galeni) diye isimlendirilmiştir.4 Tıp sahasında bir çok yeniliğin öncüsü olmuş ve Rey ile Bağdat’taki hastahanelerde başhekimlik yapmıştır.5
Hayatının sonlarına doğru görme özelliğini kaybeden Râzî, 313/925 tarihinde Rey’de vefat etmiştir.6
Ebû Bekir erRâzî’nin tıp, tabiî bilimler, mantık, astronomi, felsefe, din, gramer, müzik, fizik, metafizik, kimya, simya, ilahiyat, ahlâk vb. sahalardaki eserlerinin sayısı, tam olarak bilinmemekle birlikte, hayatının sonlarına doğru yazmış olduğu esSîretü’lfelsefiyye isimli eserindeki ifadesinden anlaşıldığına göre iki yüz civarındadır.7 Ancak bu eserlerin büyük çoğunluğu taassup ve tekfir suçlamaları gibi çeşitli nedenlerden dolayı kaybolmuş ve çok azı günümüze ulaşmıştır. Brockelmann Râzî’nin çoğunluğu tıp sahasında olan 59 eserinin zamanımıza kadar geldiğini belirterek isimlerini vermektedir.8
Râzî’nin, felsefe ile ilgili eserlerinin çok azı günümüze ulaşmış 9 olduğu için bu konudaki görüşlerini tam olarak ortaya koymak zordur. Ancak onun felsefî sisteminde metafizik düşüncesi ve din felsefesi ile ahlâk anlayışı ön plana çıkmıştır. Özellikle metafizik anlayışını dayandırmış olduğu ‘beş ezelî varlık’ anlayışı10 ile din, kutsal kitaplar ve peygamber hakkındaki görüşlerinin İslâmî anlayışla uyuşmaması dolayısıyla eleştirilmiş, hatta mülhid olduğu bile iddia edilmiştir.11 Zaten Râzî İslâm dünyasında daha ziyade bu yönüyle ön plana çıkmıştır. Ahlâk anlayışını ortaya koymuş olduğu en önemli eseri, çalışmamızın da konusunu oluşturan etTıbbu’rrûhânî’dir.